Gıda Takviyelerinin Doğru Kullanımı
Yazar
Dr. Bekir AksoyGenetik ve Moleküler Biyoloji Fonksiyonel Tıp Sağlık Danışmanı, Integrative Beslenme Uzmanı BBO Global Medikal Sağlık Şirketinin Kurucu Ortağı
"Gıda takviyeleri ilaç değil, destekleyici ürünlerdir."
Gıda takviyelerinin doğru kullanımı
Takviye edici gıda nedir?
Takviye edici gıdalara neden ihtiyaç duyuyoruz?
Gıda takviyeleri, beslenme düzenimizdeki eksiklikleri gidermek veya belirli sağlık hedeflerine ulaşmak için kullanılan destekleyici ürünlerdir. İhtiyaç duyulan temel nedenler şunları içerebilir:
Beslenme eksiklikleri: Bazı insanlar yeterli miktarda belirli besinleri alamayabilir. Örneğin, vegan veya vejetaryen bir diyet takip edenler B12 vitamini eksikliği yaşayabilir. Gıda takviyeleri, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almasına yardımcı olabilir.
Özel durumlar ve ihtiyaçlar: Gebelik, emzirme, yaşlılık veya belirli sağlık koşulları gibi özel durumlar, bireylerin vitamin ve mineral ihtiyaçlarını artırabilir. Gıda takviyeleri bu durumlarda önerilebilir.
Egzersiz ve spor performansı: Yoğun egzersiz yapan sporcular, belirli besin maddelerine artan ihtiyaç duyabilir. Protein, amino asitler, vitaminler ve mineraller içeren takviyeler, sporcuların performansını destekleyebilir.
Zayıf bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve minerallere olan ihtiyaç, bazı durumlarda beslenme yoluyla yeterince karşılanamayabilir. Bu durumda gıda takviyeleri bağışıklık sistemini destekleyebilir.
Kronik hastalıklar ve tedaviler: Belirli kronik hastalıklar veya tedaviler (örneğin, demir eksikliği anemisi) beslenme yoluyla alınamayan besinlere ihtiyaç duyabilir. Gıda takviyeleri, tedavi sürecini desteklemek amacıyla kullanılabilir.
Besin kayıpları: Yanlış tarım uygulamaları çevresel faktörler ve uygunsuz depolama ve sevkiyat gibi nedenlerde yiyeceklerin besin değerleri azalmaktadır.1995 -2002 yılları arasında 100 çeşit meyve ve sebzenin besin değerleri karşılaştırılmıştır. Bu karşılaşmada çıkan sonuç şu şekildedir: Vitamin mineral oranı 1995 yılında %72 iken 2002 yılında yapılan ölçümlerde bu oran %36 olarak kayıtlara geçmiştir. Günümüzde kullanılan tarım ilaçları mevsim dışı ürün yetiştirme de vitamin mineral kaybının sebeplerindendir.
Mikro besin eksikliklerine neden olan fizyolojik etkenler nelerdir?
İnsan vücudunu etkileyen faktörler mikro besin açıklarına neden olmaktadır. Mikro Besin eksiklikleri genellikle çeşitli fizyolojik etkenlerden kaynaklanabilir. İşte mikrobesin eksikliklerine neden olan bazı önemli fizyolojik etkenler:
Yetersiz beslenme: Dengesiz veya yetersiz beslenme, vücuda gerekli mikro besinleri sağlamada temel bir etkendir. Beslenme alışkanlıkları, bireyin vitamin ve mineral ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir.
Malabsorbsiyon: Sindirim sistemi hastalıkları veya sindirim organlarının işlev bozuklukları, mikrobesinlerin yeterince emilememesine (malabsorpsiyon) neden olabilir. Bu durum, vücudun ihtiyaç duyduğu mikro besinleri almasını zorlaştırabilir.
Metabolik Hastalıklar: Bazı genetik veya metabolik hastalıklar, vücuttaki mikro besinlerin normal şekilde kullanılmasını engelleyebilir. Örneğin, fenilketonüri gibi genetik hastalıklar belirli amino asitlerin metabolizmasını etkileyebilir.
Kronik Hastalıklar: Bazı kronik hastalıklar, vücuttaki mikro besin gereksinimlerini artırabilir veya azaltabilir. Örneğin, inflamatuar bağırsak hastalığı gibi sürekli iltihaplanmaya neden olan hastalıklar mikro besin emilimini etkileyebilir.
Bağırsak mikrobiyotası dengesizliği: Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, mikro besin emilimini ve metabolizmasını etkileyebilir. Bağırsak florasındaki bozukluklar, özellikle bazı vitaminlerin üretimini etkileyebilir.
Hamilelik ve laktasyon: Hamilelik ve emzirme dönemleri, mikro besin ihtiyaçlarını artırır. Bu dönemlerde yetersiz beslenme veya mikro besin eksiklikleri, anne ve bebek sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Yaşlılık: Yaşlanma süreci, vücuttaki bazı besinleri emme ve kullanma yeteneğini etkileyebilir. Bu nedenle, yaşlı bireylerde mikro besin eksiklikleri daha yaygın olabilir.
Alkol ve uyuşturucu kullanımı: Aşırı alkol tüketimi veya uyuşturucu kullanımı, besin emilimini etkileyerek mikrobesin eksikliklerine yol açabilir.
Bağırsak parazitleri: Bağırsak parazitleri, bağırsaklarda hasara neden olabilir ve mikro besin emilimini bozabilir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın bir sorundur.
Mikro besin eksikliklerinin önlenmesi ve tedavisi için dengeli bir beslenme, sağlıklı bir sindirim sistemi, metabolizma sağlığı ve genel sağlık durumu önemlidir. Ayrıca, bir sağlık profesyoneli ile düzenli sağlık kontrolleri yapmak ve mikro besin düzeylerini izlemek de önemlidir.
Strese bağlı mikro besin eksikliklerinin vücutta gösterdiği belirtiler nelerdir?
Strese bağlı mikro besin eksiklikleri, vücutta çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. İşte strese bağlı mikro besin eksikliklerinin vücutta gösterebileceği durumlar:
Zayıf bağışıklık sistemi: Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve bu durum vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakabilir. Özellikle C vitamini, D vitamini, çinko gibi mikro besin eksiklikleri bağışıklık fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
Yorgunluk ve halsizlik: B vitaminleri (özellikle B12, B6 ve folat), demir ve diğer önemli mikro besin eksiklikleri, enerji üretimini ve oksijen taşıma kapasitesini azaltabilir, bu da genel yorgunluk ve halsizlik hissine yol açabilir.
Duygusal ve zihinsel sorunlar: Stres, duygusal sağlığı olumsuz etkileyebilir. Omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri ve magnezyum eksiklikleri, zihinsel sağlık sorunlarına, depresyon ve anksiyete gibi durumlara katkıda bulunabilir.
Uyku sorunları: Stres, uyku düzenini bozabilir. Bu durumda, magnezyum ve melatonin gibi uyku düzenine katkıda bulunan mikro besin eksiklikleri önemli rol oynayabilir.
Kas Ağrıları ve gerginlik: Stres, kas gerilimine neden olabilir. Magnezyum, kalsiyum ve potasyum eksiklikleri, kas ağrılarına ve gerginliğine katkıda bulunabilir.
Bağırsak problemleri: Stres, sindirim sistemi üzerinde olumsuz bir etki yapabilir. B vitaminleri, lif ve probiyotikler gibi mikro besin eksiklikleri, bağırsak sağlığını etkileyerek çeşitli sindirim sorunlarına yol açabilir.
Cilt sorunları: Stres, cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir. A vitamini, C vitamini ve çinko eksiklikleri, cilt problemlerine, akne ve diğer dermatolojik sorunlara neden olabilir.
Konsantrasyon problemleri: B vitaminleri, omega-3 yağ asitleri ve demir eksiklikleri, konsantrasyon problemlerine ve bilişsel fonksiyonlarda azalmaya neden olabilir.
Hormonal dengesizlikler: Stres, hormonal dengesizliklere yol açabilir. Özellikle D vitamini, B vitaminleri ve çinko eksiklikleri hormonal sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Bu durumların her biri, strese bağlı olarak ortaya çıkan mikro besin eksiklikleri ve bu eksikliklerin vücutta nasıl belirtilere neden olabileceğini gösterir. Dengeli ve sağlıklı bir beslenme, stres yönetimi ve gerekirse mikrobesin takviyeleri, bu durumların önlenmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir.
Takviye edici gıdalar ilaç mıdır?
Yaşam tarzı- kronik hastalık ilişkisi
Takviye edici gıdalar sürekli kullanılır mı?
Takviye edici gıdanın yarılanma ömrü nedir?
Kronik hastalıkların önlenmesinde gıda takviyelerinin rolü
İnflamasyona bağlı hastalıkların önlenmesinde gıda takviyelerinin rolü
Doğru bilinen yanlışlar
Yanlış: Gıda takviyeleri ihtiyaç olmadan da kullanılabilir.
Doğru: Gıda takviyeleri ihtiyaç olmadan kullanılabilir. Ancak dozu kontrollü olarak belirlenmelidir. Toksik dozlarda gıda takviyesi vücuda ciddi zararlar verebilir.
Yanlış: Gıda takviyeleri ilaçsız tedavi yöntemidir.
Doğru: Gıda takviyeleri vücudun ihtiyacı olanı verir. Ancak hastalığın devamı halinde ilaç tedavisi gerekebilir.
Yanlış: Gıda takviyeleri yan etkisidir.
Doğru: Gıda takviyeleri de ilaçlar gibi etken maddeleri nedeniyle yan etkiler gösterebilir. Gıda takviyesi kullanmak için reçete gerekmez. Ancak sağlık profesyonelleri tarafından yapılan
Calabrese V, et al., Cellular stress response: a novel target for chemoprevention and nutritional neuroprotection in aging, neurodegenerative disorders and longevity. (2008).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18629638/
Chasens ER, et al., Sleep and Metabolic Syndrome. (2021).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34023116/
Costenbader K H, et al., Vitamin D and Marine n-3 Fatty Acids for Autoimmune Disease Prevention: Outcomes at Two Years after VITAL Trial Completion. (2024).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38272846/
Ferenci T, Irregularities in genetic variation and mutation rates with environmental stresses. (2019).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31600848/
Ge R, et al., Association of long-term exposure to various ambient air pollutants, lifestyle, and genetic predisposition with incident cognitive impairment and dementia. (2024).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38225615/
Gholami F, et al., Effect of melatonin supplementation on sleep quality: a systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. (2022).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33417003/
Kloska M, et al., [Oxidative stress in etiopathogenesis of inflammatory bowel diseases]. (2020).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32700508/
Mustafa Khalid N, et al., Current Evidence on the Association of Micronutrient Malnutrition with Mild Cognitive Impairment, Frailty, and Cognitive Frailty among Older Adults: A Scoping Review. (2022).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36497797/
Parolini C, The Role of Marine n-3 Polyunsaturated Fatty Acids in Inflammatory-Based Disease: The Case of Rheumatoid Arthritis. (2023).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38248642/
Salman HB, Salman MA, and Yildiz Akal E, The effect of omega-3 fatty acid supplementation on weight loss and cognitive function in overweight or obese individuals on weight-loss diet. (2022)